Welcome to Our Website

BTP lideri Baş: Türkiye’deki sorun anayasanın yetersizliği değil, anayasa maddelerinin uygulanmaması

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, iktidarın yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili, “Bugün Türkiye’deki sorun anayasanın yetersizliği değil, anayasa maddelerinin uygulanmamasıdır. Bunu en son 14 Mayıs seçimlerinde tecrübe ettik. Anayasa’ya göre aday olmaması gereken bir kişi Anayasa’yı çiğneyip aday oldu ve bugün ülkeyi yönetiyor” dedi.

Baş, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. İktidarın yeni anayasa çalışmalarını değerlendiren Baş, ”177 maddelik bir anayasamız var, bunun 134 maddesi zaten değişti. Mevcut hükümet birkaç kere Anayasa’yı değiştirdi. 2010 yılındaki referandumla ve 2017 yılındaki referandumla Anayasa’yı iki kere değiştiler. Ne istiyordun o gün yapamadın da bugün yapmaya çalışıyorsun, ne yapacaksın, hangi maddeyi değişeceksin? Biz şunu da biliyoruz; değişen anayasa içerikleri her zaman Erdoğan yasalarına dönüştü. Dolayısıyla hep Erdoğan’ın elini rahatlatacak değişiklikler yapıldı” dedi.

“Anayasa’ya göre aday olmaması gereken kişi bugün ülkeyi yönetiyor”

Mevcut Anayasa’da Türkiye’nin ihtiyacı olan her şeyin yer aldığını ifade eden Baş, ”Bugün Türkiye’deki sorun Anayasa’nın yetersizliği değil, Anayasa maddelerinin uygulanmamasıdır. Bunu en son 14 Mayıs seçimlerinde tecrübe ettik. Anayasa’ya göre aday olmaması gereken bir kişi Anayasa’yı çiğneyip aday oldu ve bugün ülkeyi yönetiyor. Dolayısıyla ne yazabilirsiniz yeni anayasaya? Yazacağınız her şey yazılı zaten ama bu uygulamada bir problem yaşandığı için Türkiye’deki asıl eksiklik bu” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 1 Mayıs’ta Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile birlikte görüntülenmesini de eleştiren Hüseyin Baş, şunları kaydetti:

“Topluma söylüyorum, kurtarıcı sandıklarınız felaketiniz olabilir”

”Şebnem Korur Fincancı isimli hanımefendi ile fotoğraf verilmiyor aslında sahip çıkılıyor yani o fikre, o düşünceye, o söyleme muhalefet sahip çıkıyor. Ne bu söylem; ‘TSK kimyasal silah kullandı’ iftirası söylemi. Şimdi o fotoğrafı vermek bu iftiraya sahip çıkmaktır. Yine ajansa düştü Ermeni soykırım iddiasını sahiplenen bir söylem yani kadın bildiğin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ana unsurlarının tamamına karşı, Türk milletinin birliğine beraberliğine tamamen karşı ve Türk milletini tarihi olarak zan altında bırakan, suçlayıcı ithamlarda bulunan bazı olayların sahiplenicisi. Siz bu insanla oturuyorsunuz poz veriyorsunuz yani ‘Ben bu görüşlere, bu düşüncelere saygı duyuyorum ve sahip çıkıyorum’ anlamına gelen bir poz olmuş oluyor. Buradaki üzücü olan şey şu; topluma söylüyorum, kurtarıcı sandıklarınız felaketiniz olabilir.

”Hem iktidar tablosu hem muhalefet ne kadar bölücü unsur varsa birlikte poz veriyor”

Bir 20 yılı Erdoğan’la kaybettik çok açık söylüyoruz, bir 20 yıl da başka Erdoğanlarla kaybetmemiz doğru değil ama niye bunu yaşıyoruz? İşte bugün yine bakıyorum 2 bin 628 Türk doktor Almanya’da faaliyet yürütüyor, Almanya’da doktorluk yapıyor. Biz burada doktor arıyoruz, doktor yok doktor. Ülkede doktor kalmıyor, bunlar Tabipler Birliği Başkanı oluyor. Ülkede doktor kalmayınca meydan boş kalıyor. Bizim insanımızın da ülke dışına gitmesinin, başka ülkelerde ekmek peşine düşmesinin sebebi de iktidar. Yani hem iktidardan gol yiyoruz, hem muhalefetten gol yiyoruz. Şimdi ikisi de çok yüksek oy alıyorlar diye kimse kusura bakmasın gözümde haklı değiller, birisi az oy alıyor diye de haksız anlamına gelmiyor. Dolayısıyla hakikati ortaya koyduğumuzda hem iktidar tablosu, hem muhalefet tablosu ne kadar bölücü unsur var, ne kadar tehlikeli unsur var birlikte poz veriyor, birlikte hareket ediyor adeta Türkiye’de iktidara gelmek için. Bunu biz AKP iktidarından önce de yaşadık.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir